Tarihi ve Kültürel Varlıklar


1- Kaleler

4.yüzyılın başından itibaren Erzen (Garzan) bölgesinin paylaşımı konusunda Perslerle Bizanslılar arasında başlayan savaşlar, yüzyılın sonuna kadar devam etmiştir. İşte bu dönemde savunma amaçlı olarak karşı taarruzların bertaraf edilmesi için Bizanslılar tarafından Sason, Kozluk ve Bitlis üçgeninde çok sayıda savunma amaçlı kaleler inşa edilmiştir. Bölge tarihi milattan çok önceye uzandığı için, bazı kalelerin o dönemlerden kalması da söz konusudur. Sadece Kozluk ilçe sınırında ilk etapta tespit edebildiğimiz kaleler şunlardır.

Hazo Kalesi: Kozluk’un merkezinin kuzey sınırında, kale mahallesinde doğal bir kayanın üzerinde kurulmuştur. Kalenin hangi tarihte yapıldığı hakkında kesin bir bilgi ve belgeye henüz sahip değiliz. Ancak bir takım ipuçlarına göre Asurlular döneminde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Kale, zamanla ortaçağın bu bölgesinden geçen ipek yolunun önemli bir üssü olarak bütün ulaşımı kontrol eder bir konuma gelmiştir. Uzun yıllar İran İmparatorluğuna bağlı kalan Hazo Kalesi, 5. Yüzyılda bir Nasturi piskoposluğunun merkezi durumunda iken, M.S.639 yılında İyaz Bin Ganem komutasındaki İslam orduları tarafından ele geçirilmiştir. Daha sonra Karakoyunlu, Timur, Akkoyunlu ve en son Osmanlılar döneminde onarılarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran seferinden sonra Osmanlı Devleti’nin yöneticisi Şerefhan’ın akrabası olan Sason-Hazo beylerine verilmiştir. İdareyi ele alan Hızır Bey, Kozluk kalesini uzun süre idari merkez olarak kullanmıştır. Günümüzde oldukça harap durumda olan kale, onarım için uzanacak yardım eli beklemektedir.39

Yıldızlı Kalesi (Şeyhbaç): Kale, Yıldızlı köyünün yaklaşık olarak 10 km. güneydoğusunda, Garzan çayına hâkim bir tepede, Erzen kalesinin kuzeybatısında, Yeşilyurt mezrasının eski yerleşim yerinin tam karşısındadır. Yapının üzerinde inşa tarihini verebilecek herhangi bir yazı yoktur. Yapı hakkında kaynaklarda kesin bir bilgi ile karşılaşılmamıştır. Kale, konumu, inşaat tekniği ve malzemesi bakımından Erzen kalesi ile benzerlik göstermektedir. Erzen şehri Dilmaçoğlu beyliğinin Erzen kolunun başkentidir. Bu beylik bölgeye üç asır egemen olmuştur.
Bütün bunlardan hareketle yapının 12-13. yüzyıllarda yapıldığı ve daha sonraki dönemlerde onarılarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Şimdilerde metruk olan kalenin surları kısmen yıkılmıştır.

Rabat Kalesi: Kozluk ilçesinin 18 km. kuzeyinde bulunan ve Bekirhan beldesine bağlı olan Yanıkkaya (Rabat) köyündeki Rabat Kalesi köyün yaklaşık olarak 8 km. kuzeyinde, yekpare bir kayanın üzerinde yer almaktadır. Yapının üzerinde inşasının kesin tarihini verecek bir kitabeye rastlanmamıştır. Kaynaklarda da kale hakkında herhangi bir bilgi ile henüz karşılaşılmamıştır. Plan, malzeme ve inşaat tekniği bakımından 13-14. yüzyıl özelliklerini gösteren kale, sonraki dönemlerde onarılarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Halen yıkılmış durumda olup çok az bir kısmı günümüze ulaşmıştır.40

2) Manastırlar

İlçe merkezinde kalenin Güney Doğu tarafına düşen yüksek bir tepenin üzerinde, halk arasında “Deyre” denen yerde Hristiyanlara ait manastır kalıntıları bulunmaktadır. Ayrıca kalenin Kuzeyine düşen dağların eteğinde “Deyr Karatin” olarak bilinen bir manastır kalıntıları daha vardır. Bizim bilmediğimiz başka manastır ve kilise kalıntılarının olması da mümkündür.

3) Camiler
Hızır Bey Camii: Kozluk Kalesinin Güney Batısında yer almakta ve ilçede geçmişten günümüze intikal eden en büyük cami durumundadır. Yapı dıştan son derece sade ve basit görünümlündür. Cami, kitabesine göre 890/1485 tarihinde Hazo ve Sason Beyi Ebu Bekir Roşkî’nin oğlu Hıdır (Hızır) Bey tarafından inşa edilmesine emredilmiştir. Bununla beraber yapıda başka kitabeler de bulunmaktadır.

Bunlardan biri minare kürsüsü üzerinde yer alan 987/1579 tarihli kitabedir. Bilindiği üzere bu tarih Sultan III. Murat dönemine ( 1574-1595) denk gelmektedir. Günümüzde halen kullanılan cami, yakın zamanlarda bilinçsiz bir onarım geçirmiştir. Harim duvarlarını örten kalın sıva tabakası ve yapı planında görülen eklemeler camiinin daha önce çeşitli onarımlar geçirdiğini göstermektedir.42

İbrahim Bey Camii: Cami Kalenin Güney tarafında yer alan Kale mahallesinde bulunmaktadır. Kitabesine göre 1705/1117 tarihinde Garzan aşiretinden Murtaza Bey’in oğlu İbrahim Bey tarafından inşasına emir verildiği yazılıdır. Beş kemer üzerine inşa edilmiş olan camiin yazı ve işlemelerle süslü bir minaresi mevcuttur. Minarenin şerefesine iki ayrı merdivenle çıkılmaktadır. Minarenin kıble tarafında ve camiin kubbesi hizasında bir güneş saati bulunmaktadır. Yıldırım çarpması neticesinde hasara uğrayan camiin minaresi yakın geçmişte aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş ve cami de kısmen elden geçirilmiştir. Günümüzde cami ibadete açıktır.

önce çeşitli onarımlar geçirdiğini göstermektedir.

Şemdin Ağa Camii: İlçe merkezinin Güneyinde, Şemdin Ağa mahallesinde yer almaktadır. Güzel bir kaynak suyunun bulunduğu yerde inşa edilmiştir. Camiinin müştemilatından olarak Kuzey tarafında medrese işlevi gören hücreler mevcut idi. Bu camii Şemdin Ağa-i Arabî yaptırmıştır. Halk arasında, Şemdin Ağa büyük bir mânevî şahsiyet olarak bilinmektedir. Meşhur bir rivayete göre, Cuma namazlarını Mekke’de, Mescidi Haramda kılardı. Bu durum o gün bilinmediği için, namaz kılmadığı gerekçesiyle Şer’î mahkemece infazına karar verilir. İnfaz sırasında kendisinden akan kanları camiin iç duvarına sürer. Asırlar geçmesine rağmen o kan tazeliğini korumuştur. Caminin tarihi yapısı maalesef yıktırılmış; yerine aslından uzak betonarme, mescit tipi bir cami yapılmıştır. Fakat eski tarihi yapıya ait, üzerinde kan bulunan iç duvarın ilgili kısmı ve muhtemelen kitabesi saklanmaktadır. Son yapı İbadete açık durumdadır.
Ayrıca Kozluk ilçesinde tarihi değerde olup günümüze ulaşmayan başka camiler de vardır. Mehmet Bey ve İslam Bey camileri bunlardandır. Bunların tarihi yapıları üzerinde asıllarından uzak birer betonarme mescit inşa edilmiş olup ibadete açıktırlar.